Barışın yanında olalım

1

Devlet Bahçeli, Erdoğan ve Öcalan Barış Arayışında Yeni Adımlar Attı

Devlet Bahçeli, Recep Tayyip Erdoğan ve Abdullah Öcalan’ın liderliğindeki yeni barış arayışı, Ramazan ayına girerken ilk sonuçlarını vermeye başladı. Her üç lider de temsil ettikleri kesimlerde en güçlü isimler olmaları sebebiyle hem güven hem de endişe uyandırıyor.

Her iki kesimin de haklı gerekçeleri olduğunu kabul etmek gerekir. Barışın sağlanması zorlu bir süreçtir ve kalıcı barış ancak toplumun çoğunluğunun desteklediği bir süreçle gerçekleşebilir.

Ulusal, bölgesel ve küresel çıkar gruplarının savaştan kazandığı rahatlığı, bu süreci provoke ederek kaybetmeye çalışmaları da bir diğer zorluk oluşturuyor.

Zorlukları aşmak kolay değil ancak imkansız da değil. Barışı isteyen herkesin iyi niyetle sorunları çözmeye odaklanması gerekmektedir.

Belki de aklınıza “Peki, ne yapılmak isteniyor, ne yapmalıyız?” diye bir soru gelebilir.

Şunu belirtmek isterim, amacımız savaş, şiddet, terör, kan ve yıkımın son bulmasıdır. BU KADAR! Tabii ki buna uygun hukuki ve siyasi altyapının oluşturulması şartıyla.

Eğer bu yeterli gelmiyorsa, şunları düşünmelisiniz:

– Silahları elinde bulunduranlar artık barışı istiyorsa bundan neden rahatsız oluyorsunuz?

– Siyasi ve sivil mücadeleye devam edilecekse buna neden güvenmiyorsunuz? Her savaşın bir sonu vardır ve barışı desteklemek en ahlaki olanıdır.

– “Ben Kürt’üm, benim haklarım ne olacak?” diyorsanız, önce kendinize güvenmelisiniz. Siyasi mücadelenin yenilgi olmadığını anlayarak yola devam etmelisiniz.

– “Türk’üm, ‘teröre’ taviz verirsek ülkemiz bölünmez mi?” diye endişe ediyorsanız, önce kendinize ve Kürt kardeşinize güvenmelisiniz. Eşit ve özgür bir yaşam mücadelesine destek vererek birlikte büyüyeceğimizi bilmelisiniz.

– “Bu iş bu kadar basit mi, bir tuzak var mı?” diye düşünüyorsanız, işin aslında basit olduğunu ancak ciddi bir planlamayı gerektirdiğini unutmamalısınız.

Çözüm basit ama ciddidir. Bölgede hala tetikte eller var, kan dökülüyor. Ölüm ciddi bir konudur ve yaşamı önemsemek, dışarıdan göründüğü kadar kolay değildir.

Barıştan korkmayın. Türk ve Kürt kardeşler el ele vererek ülkemizi büyütebilir. Barış sürecine destek olmalı ve silahları susturarak siyaseti konuşturmalıyız. Yoksulluk, işsizlik ve adaletsizliği siyasi mücadele ile yenmeli, barışın getirdiği fırsatları değerlendirmeliyiz.

Erdoğan, Bahçeli ve Öcalan… Allah onlara uzun ömürler versin ancak barış için attıkları adımlarda başarılı olmaları için hepimizin destek olması gerekmektedir.

“Peki, seçim?” diye sorabilirsiniz. Bu sizin kararınız. Kimse sizden kimseye oy vermenizi istemiyor, sadece barışa destek olmanız önemlidir.

Ben, Gabar’da ve Kandil’deki kardeşlerimin ölmesini istemiyorum. Siyasetçilerin işi siyaset yapmak, bizim işimiz birlikte yaşamak ve barışı desteklemek.

Bu Ramazan ayı, kalıcı barış ve kardeşliğin getirisi olsun. Hep birlikte barışın yanında olalım ve başarılı olana kadar devam edelim.

Ben barış yanlısıyım ve buna sadık kalacağım.

meltem çeken